Yaşasın Sinema !

İstanbul Fransız Kültür Merkezi
02.03.2019
28.04.2019

İstanbul Fransız Kültür Merkezi, FilmArtı ve Başka Sinema işbirliğiyle gerçekleşen Vive le cinéma (Yaşasın Sinema) programı Mart ve Nisan aylarında yeni filmlerle devam ediyor. Sinemaseverler tarafından büyük ilgiyle karşılanan programda yakın tarihli ve ödüllü Fransız yapımları ve ortak yapımları yer alıyor. Son zamanlarda uluslararası festivaller tarafından ödüllendirilen ve basın tarafından beğeni toplayan filmler, İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde Cumartesi günleri saat 16:45 ve 19:15 ve Pazar günleri saat 14:30 ve 16:45.

İstanbul Fransız Kültür Merkezi, FilmArtı ve Başka Sinema işbirliğiyle gerçekleşen Vive le cinéma (Yaşasın Sinema) programı Mart ve Nisan aylarında yeni filmlerle devam ediyor. Sinemaseverler tarafından büyük ilgiyle karşılanan programda yakın tarihli ve ödüllü Fransız yapımları ve ortak yapımları yer alıyor. Son zamanlarda uluslararası festivaller tarafından ödüllendirilen ve basın tarafından beğeni toplayan filmler, İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde Cumartesi günleri saat 16:45 ve 19:15 ve Pazar günleri saat 14:30 ve 16:45.

Kayıt için lütfen seçtiğiniz filme tıklayınız.

Dogman (Matteo Garrone) :
Nazik, sevgi dolu bir adam olan Marcello, köpek bakıcılığı yapmaktadır. Hayattaki tek amacı iyi bir baba olmak olan Marcello, eşinden boşandığı için kızı ile istediği kadar görüşememektedir. Ancak baba kız, bir araya geldikleri her anın tadını doyasıya çıkarmaya çalışır. Vaktinin çoğunu bakımını üstlendiği köpekler ile geçiren Marcello’nun hayatı, çocukluk arkadaşı olan Simone’nin hapisten çıkıp, mahalleye geri dönmesi ile bambaşka bir hal alır. Eski bir boksör olan Simone’nin mahalleye geri dönmesi, herkesin huzurunun kaçmasına neden olur. Simone yüzünden kendisini şiddet dolu bir dünyanın içinde bulan Marcello, onurunu kazanmaya çalışırken masumiyetini kaybetmeye başlar.

 

Sibel (Guillaume Giovanetti, Çağla Zencirci) :
Sibel, köylüler tarafından dışlanan dilsiz bir genç kızın hikayesini anlatıyor. 25 yaşındaki Sibel, babası ve kız kardeşi ile birlikte Karadeniz’de gözlerden uzak bir köyde yaşamaktadır. Dilsiz bir kız olan Sibel’in kendi halinde bir yaşantısı vardır. Atalarından kalma bir gelenek olan ıslık çalma ile iletişim kuran genç kız köylüler tarafından dışlanır. Bir gün ormanda gezintiye çıkan Sibel’in hayatı ormanda saklanan bir yabancı ile karşılaşması ile bambaşka bir hal alır.

 

Woman at War (Benedikt Erlingsson) :
Woman at War, sanayicilere karışı savaş açan çevre aktivisti bir kadının evlat edinme başvurusu kabul edilince değişen yaşamını konu ediyor. Halla, işini seven bir koro şefidir. Genç kadın aynı zamanda İzlanda’nın tabiatını sanayi yıkımından kurtarmaya çalışan bir aktivisttir. Politikacılar tarafından yönlendirilen sanayiciler İzlanda arazileri için büyük bir tehdit oluşturur. Yaşananlar karşısında genç kadın, İzlanda topraklarını korumak için alüminyum endüstrisine karşı savaş ilan eder. Sanayicilere karşı giriştiği bu zorlu mücadelede kısa sürede alüminyum endüstrisinin belası haline gelir. “Dağların Kadını” olarak anılmaya başlayan Halla, fabrikaların çalışmasını engellemek için her şeyi göze alır. Tam da bu dönemde aldığı bir haber tüm hayatını değiştirir. Hanna, uzun süredir evlat edinmek için mücadele vermiştir ve sonunda beklediği yanıt gelir. Bir kız çocuğu evlat edinmeye hak kazanan Halla hayalleri arasına seçim yapmak zorunda kalır.

 

Herkes Biliyor (Asghar Farhadi) :
Çocukları ve eşiyle birlikte Buenos Aires’te yaşayan Laura (Penelope Cruz), kız kardeşi Ana’nın (Inma Cuesta) düğünü sebebiyle memleketi İspanya’ya gelmiştir. Burada yıllar sonra gördüğü ailesi ve sevdikleriyle tekrar bir araya gelmenin mutluluğunu yaşamaktadır. Fakat düğün gecesi kızı Irene’nin (Carla Campra) aniden ortadan kaybolması, her şeyi alt üst eder. Laura’ya kızını araması için yardım eden kişi, gençlik aşkı Paco’dur (Javier Bardem). O gece ve sonrasında yaşananlar, Laura ve Paco’nun hayatını geri dönülmeyecek şekilde değiştirecektir.

 

Yüksek Sesle : Sözün Gücü (Stéphane de Freitas, Ladj Ly) :
Her yıl Saint-Denis Üniversitesi’nde “Eloquentia” adlı “93’ün en iyi konuşmacısı” yarışması düzenlenir. Bu üniversitenin tüm bölümlerinden öğrenciler, bu yarışmaya katılmaya ve topluluk önünde konuşmanın zorluklarını aşmayı öğreten profesyoneller (avukatlar, yönetmenler…) sayesinde hazırlanmaya karar verirler.

 

Bilet fiyatları 10 TL’dir (Fransız Kültür Merkezi’nin öğrenciler içinse 5TL’dir) ve bilet satışı gösterim günleri 14:30 ve 19:15 saatleri arasında yapılmaktadır. Sadece nakit ödeme geçerlidir.