Sergi: Fragments of a Hologram Rose

SANATORIUM
25.05.2019
30.06.2019

Sergi, işleri aracılığıyla, bu yazılı esere ve onun şiirsel sanrılarla politik-elektronik iletişim ağlarının buluştuğu, yerinden oynatılmış anlatısına kişisel bir bakış açısı sunan farklı milliyetlerden sanatçıları bir araya getiriyor.

Sergi: Fragments of a Hologram Rose

Fragments of a Hologram Rose adlı sergi, ünlü siberpunk romanı Neuromancer’ın yazarı ve siber uzay teriminin yaratıcısı William Gibson’ın 1977’de kaleme aldığı aynı adı taşıyan kısa romanına bir göndermedir. Sergi, işleri aracılığıyla, bu yazılı esere ve onun şiirsel sanrılarla politik-elektronik iletişim ağlarının buluştuğu, yerinden oynatılmış anlatısına kişisel bir bakış açısı sunan farklı milliyetlerden sanatçıları bir araya getiriyor.

Bu kısa romanda, çiçek-hologram motifi ile gerçekliğin taklitle ilerlediği tedirgin edici bir oyalamaya katılan politik ve anlatısal bir kaos, imgeler ve kaleydoskopik parçalar üst üste biner. Bu serginin amacı, kendilerini Amerikalı yazarın tarifiyle küreselleşmiş bilgi dünyasının tekrar okumaları olarak niteleyen çeşitli işleri ilişkilendirmektir. Bu bize, Gibson diyarına benzer bir şekilde, bizi sürekli bozulma ve tekrar düzenlenme halinde olan güncel dünyanın içine dalmamızı sağlayan bazı yaratımları sergileme olanağı sunar.

Sergi, ağlarla örülü bir dünya karşısında kendilerini konumlandıran Türk, Fransız ve Japon sanatçılar ile bir de Kuzey Amerikalı bir sanatçıya yer verecek: bu dünyada imgeler ve anlatılar – iletişim biçimleri olarak – gerçekliği kavrama yollarımızı oluşturarak kalıcı bir akışta birbirine geçiyor. Bu sanatçılar böylelikle, William Gibson’un, Brion Gysin ve William Burroughs’un altmışlar ve yetmişlerde deneyimledikleri avangart cut-up (kes-yapıştır) tekniğine çok yakın bir şekilde birçok çarpıcı anlatısal parçalardan oluşan yoğun ve karmaşık metniyle serbestçe etkileşime giriyorlar.

Türk sanatçı Berkay Tuncay, gevşeme videolarına göndermeyle belli sözcükler ve tekrarlanan kavramları dile getiren, tekno-elektronik bir ruha yakın bir dizi duvar şiiri sunuyor. Ünlü Japon güncel sanatçılar Chim↑Pom, antik akademik bir heykelin motosiklet kaskı darbeleriyle vahşice ve tekdüze bir şekilde tahrip edildiği Brutus başlıklı bir video ortaya koyuyorlar. Cari Gonzalez-Casanova, araştırması aracılığıyla, strateji ve karşı kültür alanında kamuflaj kavramı üzerine çoğunlukla ütopik poliitik soruları inceliyor. Bu arada, Nuri Sergen Şehi̇toğlu video yerleştirmesiyle, William Gibson’ın öyküsünde kaleydoskopik, dijital doğaları içinde, adeta dijital bir labirentmişçesine tarif ettiği coğrafi bölgelerin ikonografileri üzerine çalışıyor. Sanatçı Erol Eskici, çiçek ve bir diyagram arasında yer alan eş merkezli, meditatif bir destek sunuyor. Fransız sanatçı Luz Blanco, William Gibson’ın anlatısal parçalarıyla rezonans halinde görüntü ve hatıra parçalarını kendince grafiksel olarak inceliyor. Fransız yazar, yayıncı ve sanatçı Eric Arlix, parçalı bir anlatısal metni grafiksel olarak ayrıştıran edebi karartma, “caviardage” yoluyla Amerkalı yazarın metniyle deneyler yapıyor ve oynuyor. Ve son olarak Ludovic Bernhardt, Batılı ve küresel toprakların kaosunu tarif ederek Gibson’ın edebiyatının bir yönünü sorgulayan çeşitli diyagramlar ve haritalar sergiliyor.

Bir bakıma, bu sergi anlatısal olmayı amaçlıyor: Yan yana koyulduklarında yeni tür bir anlatıyı geliştiren görsel ya da kavramsal örnekleri içeren güncel işlere yer veriyor. Sergi aynı zamanda politik: Sadece kültürümüz ve toplumumuzu değil, aynı zamanda bir Gibson siber uzayında kararlılıkla kaydedilmiş bugünümüzle devam ettirebildikleri eleştirel ilişkileri yansıtan işler tarafından aktarılan belli bir enerjiyi belgeliyor.

Serginin ismi, ünlü siberpunk romanı Neuromancer’ın yazarı William Gibson’ın izniyle kullanılmaktadır.
Sanatçılar: Chim↑Pom, Cari Gonzalez-Casanova, Erol Eskici, Luz Blanco, Nuri Sergen Şehi̇toğlu, Berkay Tuncay, Eric Arlix, Ludovic Bernhardt.
Kürasyon: Ludovic Bernhardt & Luz Blanco (Global)*Z

 

Fotoğraf: “Natural shadow slabs, by Cari Gonzalez-Casanova. Curtesy of mfc-michele didier”