Sergi: Paris – Beyrut : Mutluluk Hattı, Dilan Bozyel

Institut français
12.12.2019
09.02.2020

Dilan Bozyel’in “Paris – Beyrut : Mutluluk Hattı” kitabının yayınlanmasının ardından aynı ismi taşıyan sergisi 12 Aralık 2019 – 9 Şubat 2020 arasında Institut français’de gerçekleştirilecek. Yaşayacağı şehri, yaşamak istediği şehirleri fotoğraflayarak bulmaya çalışan bir fotoğrafçı Dilan Bozyel. Hikâyesinin ilk ikilem rotası yaşadığında mutlu olacağına inandığı iki şehirde geçiyor; Paris ve Beyrut.

Sergi
Paris – Beyrut : Mutluluk Hattı, Dilan Bozyel

Yaşayacağı şehri, yaşamak istediği şehirleri fotoğraflayarak bulmaya çalışan bir fotoğrafçı Dilan Bozyel. Hikâyesinin ilk ikilem rotası yaşadığında mutlu olacağına inandığı iki şehirde geçiyor; Paris ve Beyrut.
Dilan Bozyel’in “Paris – Beyrut : Mutluluk Hattı” kitabının yayınlanmasının ardından aynı ismi taşıyan sergisi 12 Aralık 2019 – 9 Şubat 2020 arasında Institut français’de gerçekleştirilecek.

“İnsan, nerede yaşayacağını nasıl seçer? Hangi şehir? Hangi semt? Hangi sokak? Ya da hangi yarım küre? Afrika’ da? Belki Güney Kore ya da Fransa’ da? Herkesin rotası evine çıkıyormuş; Peki, evimiz nerede? “

Belki büyüdüğü şehirden tanıdık notalarda, belki oryantal bir estetiğin tarihle harmanlanmasında ya da belki yüksek medeniyetin sanatla buluştuğu bohem sokaklarda mutluluğu keşfeden sanatçı, bu nadir bulunan duyguyu kendine saklamak istemeyerek; bir kitap ve yazıların fotoğraflarla buluştuğu bir gezegen hissi yarattığı sergisi aracılığıyla dünya ile buluşturmaya karar veriyor.

“… Doğunun mistik ve batının estetik yüzü beni her iki tarafa da çekiyordu. Ortadoğu’ dan başlayıp, Avrupa’ ya uzanan yolculuğumda gözlerim ve kameramın ortak işbirliği ile arayışımı fotoğraflar üzerinden sürdürmeye devam ettim. Derken; Fransız estetik kültürüyle doğu motiflerinin şekil aldığı Beyrut sokaklarında, kültür ve politik tarih fısıltılarını duvarlardan dinledim. Frankofon medeniyetin, Arap gelenekleriyle harmanlanarak insanları güzelleştirdiğine şahit oldum. 
Paris’ e doğru yola çıktığımda; başka ama benzer bir rüzgardan büyülendim. Sadece mimari büyü değildi kamerama yansıyan, Paris sokaklarında rastladığım insanların yüzlerinde de hikayeler vardı. Neredeyse karşılaştığım her bir portre başlı başına adeta bir kitap gibiydi. Yalnızca portreler ve mimari de değildi hikaye barındıran; sokaklar, kaldırım taşları, cafelerdeki tabureler, mezarlıklar, metrolardaki müzik sesleri, şehrin tüm akışına yön veren güvercinler… Bir şehir, insanı daha nasıl kendine aşık edebilirdi?
Evimi aramaya devam ettiğim yolculukların molalarında hep aynı duygu belirdi; Paris’ e ve Beyrut’ a derin bir özlem besliyordum. Bu duygunun ölümsüz olması gerektiğine karar verdim; bavulumdan Paris ve Beyrut’ ta çektiğim fotoğrafları ve not defterime karaladığım cümleleri sizlerle paylaşmak için sabırsızca bir heyecan duymaya başladım. Önce kırmızı kaplı bir kitap haline geldi seyahatlerimin mutluluk hattı şehirleri. Kitap, kendine sığamadı; heyecan dolu bir sergiye dönüştü. Paris ve Beyrut, beni şans ve mutlulukla doldurdu. Şimdi sizin sıranız, kitabın sayfalarından serginin duvarlarına, gözlerinizden yüreğinize; iyi yolculuklar dilerim!”
Dilan Bozyel

Biyografi
Dilan Bozyel, 1985 senesinde Diyarbakır’ da doğmuş bir fotoğraf sanatçısı. Annesi Kıbrıs Limasollu, babası ise Diyarbakır Liceli.
Yirmi yaşına dek doğduğu şehirde yaşamış, adeta bir kalenin içinde büyürken; dünyayı, iki farklı kültürün buluştuğu aile evinde; okuduğu kitaplar ve şiirler, dinlediği müzikler, izlediği filmler ve üç kardeşiyle birlikte oynadığı oyunlardan öğrenmiş. Kaleden dış dünyaya adımını attığı ve ailesinden uzaklaştığı ilk adımında bir soru belirmiş zihninde: “İnsan, nerede yaşayacağını nasıl seçer?”
Bu soru, sanatçının arayış rotasını belirlemiş. Eğitimlerini Türkiye ve İngiltere’ de tamamladıktan sonra kamerası, kalemi ve not defteriyle sorusunun cevabının peşine düşmüş. Seyahatlerinde kendini asla bir turist gibi hissetmemiş; “neredeysem, oranın yerlisiyim.” diyerek tanımlıyor bu durumu. Arayışının dökümanını fotoğraflar ve notlarıyla oluşturmaya devam etmiş. Ortadoğu’ dan Avrupa’ ya uzanan yolculuklarında çektiği fotoğraflar ve yazdığı cümlelerle duygu durumunu tespit ederek; yaşadığı en belirgin his; dünyada en nadir rastlanan duyguya denk gelmiş; “mutluluk”.