FİKİRLER GECESİ 2024: DOĞU & BATI

Institut français İzmir Gösteri Salonu
16.02.2024

Institut français İzmir
Cumhuriyet Bulvarı No:152 Alsancak

16 Şubat Cuma saat 18.00
Institut français İzmir Gösteri Salonu

İzmir Fransız Kültür Merkezi, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Ayşen Uysal’ın işbirliğiyle, 2024 Fikirler Gecesi kapsamında, 16 Şubat Cuma günü saat 18.00’de yuvarlak masa oturumu-resital düzenliyor.

Bu yuvarlak masa, dünyamızın ana fay hatlarından biri olan « Doğu ve Batı »yı tartışmayı amaçlıyor. Bu alanda tanınmış iki araştırmacı ve uzman, Béatrice Hibou ve Jean-François Bayart, günümüzü daha iyi anlamak için bu ikiliyi tarihsel bir perspektiften ele alacaklar.
Gilles Andrieux (tanbur) ve Emine Bostancı’dan (İstanbul Kemençe) oluşan Mâye ikilisinin seslendireceği eserler, bu yuvarlak masaya eşlik edecek ve onu benzersiz bir deneyime dönüştürecek.

Etkinlik dili : Fransızca, Türkçe simültane tercüme ile.

Giriş serbest.

Konuşmacılar:
Jean-François Bayart (Profesör, Cenevre IHEID)

Béatrice Hibou (Sciences Po CERI, CNRS Araştırma Direktörü)

Müzik topluluğu: Mâye

Moderatör: Prof. Dr. Ayşen Uysal (CERI-Sciences Po Paris, Dokuz Eylül Üniversitesi)

Baltık Denizi’nden Kızıldeniz’e, Akdeniz’den Hint Okyanusu’na kadar uluslararası ve bölgesel sistem gözlerimizin önünde parçalanıyor. Medyada ve siyaset çevrelerinde revaçta olan ve 19. yüzyıl Oryantalizmiyle onun 1990’lardaki Huntingtoncu uzantısının ayak izlerini takip eden tembel bir yorum, bu gelişmeyi Doğu ile Batı, İslam ile Hıristiyanlık (veya Yahudilik), piyasa demokrasisi ile despotizm (tanımı gereği Doğulu) arasında bir medeniyet, kültür ve din çatışması olarak değerlendiriyor.
Oysa söz konusu ihtilafların çoğu, aslında bu analitik kategorileri -yani Müslüman, Hıristiyan, Ortodoks veya Yahudi tabir edilen toplumları; Karadeniz, Akdeniz, Yakın (veya Orta) Doğu, Arap-Yahudi Filistin vb. gibi sözümona “doğal” ve bölgesel entegrasyona adanmış olduğu iddia edilen coğrafi alanların her birini, içeriden etkiliyor.
Doğu Avrupa’dan Hint Okyanusu’na ve Atlantik Akdeniz’e kadar ele aldığımız çağdaş fay hatları aslında tümüyle siyasidir. Bir toplumdan diğerine kendi tarihsellikleri vardır. Karşılaştırmaları, ölçülebilirliklerini belirlemeyi ve ortak mantıklarını tanımlamayı mümkün kılar.
Gerçekten de bu bölgenin ortak bir noktası var: 19. yüzyıldan itibaren emperyal bir tahakküm türünden (örneğin Osmanlı, Kaçar, Rus, Avusturya-Macaristan, Şerif) devlet-ulusal bir tahakküm türüne geçiş yaşadı.
Gerçekte bu, bir tahakküm türünün diğerini takip etmesinden ziyade, parçaların bileşiminin sürekli olarak yenilenmesidir. Devlet-ulus biçimi çok erken bir dönemde ve çoğu zaman Batı’nın dinamiklerinden bağımsız olarak ortaya çıktı -Fas örneğinde olduğu gibi- ve kendisi de özellikle de sömürge türü emperyal biçimlere yol açtı.
Dahası, imparatorluklar, örneğin “Doğu sorunu” (Rusya, Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Kaçar İmparatorluğu) bağlamında ve kendisini yerleşik imparatorlukların (Mısır, Tunus, İran, Hindistan) üzerine bindirme eğiliminde olan İngiltere ve Fransa’nın sömürgeci genişlemesi bağlamında, imparatorluklar arası ve imparatorluklar ötesi konfigürasyonlara, “emperyal Kombinasyonlara” da dahil oldular.
Diğer kültürel ifadeler arasında – özellikle edebi veya mimari – müzik alanı, imparatorluktan ulus-devlete geçişin önemli ve anlamlı bir boyutunu oluşturur ve bu da başlı başına böyle bir yuvarlak masa resitali düzenlenmesini haklı kılar.
Ukrayna’daki savaştan Balkan çatışmalarına, İsrail-Filistin çatışmasından Irak, Suriye, Yemen ve Lübnan iç savaşlarına kadar, çağdaş fay hatları, ortak bedeli etnik temizlik, hatta soykırım olan imparatorluktan ulus-devlete geçişe veya iç içeliğe işaret ediyor. Avrupa ve Orta Doğu, benzer bir siyasi tarihi paylaşıyor. Tarihçi Timothy Snyder’ın Rus-Sovyet İmparatorluğu’nun sınırları hakkında, belki de bilmeden 1919-1923 Büyük Felaketi’ni anlatan bir Yunan romancıdan ödünç alarak söylediği gibi, “kan topraklarını” oluşturuyorlar.
Bölgede barışa dönüş, bu tarihsel siyasi mantıkların yeniden anlaşılmasını gerektiriyor.