SİNEMA: JEAN-PAUL BELMONDO ANISINA

Institut français, Konrad Adenauer Cad. No 30 - YILDIZ
17.09.2021 - 18:00
17.09.2021 - 22.30

BEBEL ANISINA

GÖSTERİM: Rio Macerası ve Çılgın Pierrot 

Fransız sinemasının kutsal canavarı, aktör Jean-Paul Belmondo, Pazartesi günü Paris’teki evinde 88 yaşında vefat etti. Belmondo Serseri Aşıklar‘dı (1960), Profesyonel‘di (1981) , Düzeltilemez‘di (1975), Deli Fişek‘ti (1980), Asların Ası‘ydı (1982) ve hepsinden önemlisi Muhteşem‘di (1973). 1960’lardan 1980’lerin sonuna kadar tavrı, ifadesi, karizması, alaycılığı ve akrobasileriyle nesiller boyu sinemaseverlerin gözlerini kamaştırdı. “Bébel”, kariyerine Yeni Dalga ile başladı ve yaklaşık 130 milyon izleyiciyi sinema salonlarına çektikten sonra popüler bir simge olarak bitirdi.

Belmondo’yu Rio Macerası (1963) ve Çılgın Pierrot (1965) filmlerini izlemek ve anmak için sizleri Institut français Ankara 17 Eylül Cuma saat 18:00 itibaren gösterime davet ediyoruz (2 filmler Türkçe altyazılıdır).

  • Katılım ücretsizdir.
  • 2 film arası Institut français tarafından kahfe/çay/atıştırmalık ikram edilecektir.

⚠️ Yerlerimiz 65 kişiyle sınırlıdır ve kayıt zorlundur -> kultur.ankara@ifturquie.org

Güvenlik personelimiz aşı kartınızı (HES kodundan olabilir) veya son 48 saat içerisinde yapılmış negatif PCR testi sonucunu ibraz etmenizi rica edecektir.

Program: 17 Eylül Cuma günü

  • 18:00, Rio Macerası (L’Homme de Rio)

1963 | yönetmen Philippe de Broca | macera, komedi | 112′ | Fransızca, Türkçe altyazılı

Kayıp bir hazine… Paris’teyiz. Bir rollercoaster bizleri Rio’ya ve Brezilya’ya götürüyor. Büyük ve vahşi Amazon ormanı yanıbaşımızda. Bir ajan bu kayıp hazinenin peşinde. Kaçırılma olayları, paranın gözünü kör ettikleri ve çok daha fazlası…
Fransız sinemasının en önemli yönetmenlerinden biri olan Philippe de Broca’nın yönettiği L’Homme de Rio, mizahi açıdan oldukça tatmin edici bir iş takdim ediyor.

  • 20:30, Çılgın Pierrot (Pierrot le fou)

1965 | yönetmen Jean-Luc Godard | drama | 112′ | Fransızca, Türkçe altyazılı

Ferdinand “Pierrot” Griffon yaşadığı süslü püslü, sosyetik çevreden bıkmış, bu çevreye katlanamaz hale gelmiştir. Bir kaçış yolu ararken 5 yıl öncesinde ilişki yaşadığı Marianne ile tekrar karşılaşır. Marianne’ı evine bıraktığında kızın evinde bir cesetle karşılaşırlar ve kızın Cezayirli gangsterler tarafından takip edildiğini anlarlar. Paris’ten kaçarak Akdeniz sahillerine doğru yolculuğa çıkan çift, yol boyu şiirler okuyarak, şarkılar söyleyerek, çeşitli suçlar işleyerek yolculuklarını sürdürürken en sonunda yakalanırlar. Marianne bir şekilde kaçmayı başarır; Pierrot da kaçarak Marianne’ı aramaya başlar. Marianne’ı tekrar bulduğunda ise Marianne kendisinden vazgeçmiş, bir başka erkekle beraberdir ve üçünü de kötü bir son beklemektedir…